Pütürge’nin Büyüköz Köyü ile Adıyaman’ın Kâhta İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için 2 bin 150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı’nın yamaçlarına yaptırdığı mezar ve anıtsal heykeller, Helenistik Dönem'in en görkemli kalıntılarından birisidir. Anıtsal heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yayılmıştır. İyi korunmuş durumdaki dev heykeller kireçtaşı bloklarından yapılmış olup, 8-10 metre yüksekliktedir. Eski çağlarda Kommagene olarak anılan bölgede I. Mithradates tarafından bağımsız bir krallık kurulmuş, krallık, onun oğlu I. Antiochos (M.Ö. 62-32) döneminde önem kazanmıştır. M.S. 72 yılında Roma’ya karşı yapılan savaşın kaybedilmesinin ardından krallığın bağımsızlığı sona ermiştir.
Karavanınızla Nemrut'u ziyaret etmek istiyorsanız, zirveye kadar gitmeye çalışmamanızı öneririm. Biz Nemrut!a 12 Km. kala yol üzerinde bir kafe ve kamp alanı olan Karadut Pansiyonda mola verdik.
Buranın sahibi zirveye kadar karavan ile gitmenin çok zor olduğunu, yolun çok virajlı ve dik olduğu konusunda bizi ikaz etti. Kendilerinin 4x4 araçları ile 130 tl ücret karşılığında zirveye kadar çıkarabileceklerini sonrasında ise bizim gezimizin bitmesine müteakip geri getirebileceklerini söyledi. Biz bu esnada çayımızı içip karnımızı doyurduk. Teklifi kabul ettik, iyikide etmişiz gerçekten yol çok virajlı ve dik. Hatta biz yoldayken Fransa plakalı bir karavancı ile karşılaştık. Karavanları hararet yapmış motorun soğumasını bekliyorlardı. Tabiki Bu çıkışın inişinide düşünmek lazım, ne fren kalır ne balata.
Bir diğer tavsiyemiz de aşağısı ne kadar sıcak olursa olsun yanınıza mutlaka şapka, su ve montunuzu almayı ihmal etmeyin. Zirve çok rüzgarlı, çıkarken terlediğiniz için epey üşütüyor.
Tesisin sahibi ile yaptığımız görüşmede kamp alanlarında 20-30 tl ücret karşılığında tesislerinde karavan ile kalınabileceğini ve su,wc ve elektrik ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini söyledi.
Kahta eşimin ilk öğretmenliğe başladığı ilçe olması ve daha öncede birlikte hiç gitme fırsatımı bulamamamız nedeni ile Nemrut Dağındaki gezimiz bittikten sonra ilçeyi ve özellikle eşimin o dönemde ikamet ettiği evi görmek istedik. Eşimin ifadesiyle geçen süre zarfında ilçe çok büyümüş gelişmiş, hatta tanınmıyacak kadar büyümüş. Fakat eşimin o dönemde oturduğu ev hiç değişmemiş.
Değişmeyen diğer bir konu ise halkının misafirperverliği ve samimiyeti. Eşim o binada oturduğu zaman alt katlarında oturan Remziye Abla ve Mehmet Amcanın (İkiside rahmetli oldu, Allah yattıkları yerde dinlendirsin) öğretmen olan oğulları Şahap, bizi karşıladı gezdirdi, evlerinde konuk etti ve mükellef Adıyaman mutfağından hazırladıkları sofralarına bizi davet ettiler. Ellerine, yüreklerine sağlık.